ÖĞRETMEN İHSAN ATUKEREN
ÖĞRETMEN İHSAN ATUKEREN
(D.1893-Ö.1985) Nihat YASA
Bugün Kurucaşile ilçesinin bir köyü olan Tekkeönü, Osmanlı Devleti döneminde Amasra Kazası’na bağlı bir Divan Merkezidir.O dönem Tekkeönü Divanı’na bağlı olan köyler Curunlu ,Hisar,Ömerler,Ova Tekkeönü , Alapınar, Danişment , Uğurlu, Çayaltı, Aydoğmuş ,Kavaklı ve Başköy köyleridir.Tekkeönü Divanı 1800’lü yıllarda Bartın,Amasra, Kurucaşile, Ulus, Safranbolu, Karabük, Yenice, Çaycuma, Filyos ve Zonguldak bölgesinin yönetiminde söz sahibi olan Viranşehir (Safranbolu Bölgesi) Mütesellimi Haydutoğlu Mehmet Bey’i yetiştirdiği gibi daha nice ülkeye hizmet etmiş insanlar yetiştirmiştir.İşte bunlardan biri de Öğretmen İhsan Atükerendir.
İhsan Atukeren Bartın Ortaokulu’nda öğretmen ve öğrencileri ile beraber.(Kaynak:Çetin Asma Arşivi Aslen Kurucaşile’nin Çayaltı (Turabi)köyünden olan İhsan Atukeren 1893 yılında İstanbul’da doğmuştur.Babası Velioğulları’ndan Zonguldak maden havzası bahsinde sık sık adı adı geçen bahriyeli zabit Çarkçı Miralay Veli Bey’dir. İhsan Bey tahsilini İstanbul’da yapmıştır.1933 yılında Edirne’de Erkek Öğretmen Okulu’nda öğretmenlik yaparken Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Bartın’da yeni açılan Bartın Ortaokulu’na müdür olarak atanmıştır. BARTIN ORTAOKULU’NUN AÇILIŞI
Bartın’da Ortaokul olmaması nedeniyle Bartınlı çocuklar ilkokul sonrası okumak için başta Zonguldak ve diğer büyük şehirlere göç etmek zorunda kalıyorlardı.Bartın’da 1929-1930 yıllarında Ortaokul açılması için çalışmalar başlatılmış,hatta bu konuda dernek bile kurulmuştur.Bartın’da kurulan özel ortaokul 1931-1932 öğretim yılında eğitime başlamıştır.Okul 09 Eylül 1933 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlanarak resmileştirildi.1933 yılında açılan okulun 106 öğrencisi bulunmaktadır . İhsan Bey, o dönemde mutluluğunu şu sözlerle ifade etmektedir. ”O tarihten beri kültür aşkından aldığım hızla vaki olan naçiz ve fegağkar mesaim;bugün eşleri arasında bir kıymet olduğunu,mektebi görmelerini ve bilhassa büyüklerimin şifahi ve takriri takdir ve iltifatlarından anladığım güzel bir irfan müessesesini yarattığını görmekle hayatımın en yüksek ve ulvi duygularını yaşamaktayım.”İhsan Bey, Bartın Ortaokulu’nda Fransızca derslerine de girmiştir. Yirmi yılı aşkın süre boyunca müdürlük görevinde de bulunan İhsan Bey, bir çok öğrencinin yetişmesinde çok büyük emeği geçmiştir. Öğrencileri kendisinin iyi bir konuşmacı olduğunu aktarmaktadırlar.1838-1839 öğretim yılında Bartın Ortaokulu’nun idareci ve öğretmenleri aşağıdaki gibidir. İhsan Atukeren öğrencileri ile birlikte
Kaynak:Kurtuluş Kaptan Arşivi İDARE: Direktör İhsan AtukerenYardirektör Rahmi DülgerSekreter İbrahim Somaklı TALİM:Türkçe Öğretmeni Rıza PolatTarih,CoğrafyaÖğret. Rahmi Dülger(aynı zamanda müdür yardımcısıdır.Tarih,Coğrafya Öğret. Arif AtaçRiyaziye Öğretmeni Şefik BaranTabibiye Öğretmeni Sebahat AfşarTabibiye Öğretmeni Hacer EronFransızca Öğretmeni İhsan Atukeren(aynı zamanda müdür)Fransızca Yar.Öğ. Hilmi TütenResim Yazı Öğretmeni Lütfi AytaçoğluMusiki Öğretmeni Rahmi OtmanDikiş Öğretmeni Müzehher ErbayJimnastik Öğretmeni Arif Ataç(Vekil)Askerlik Öğretmeni YarbayMuhiddin Töleğen’den oluşmaktadır. İhsan Bey, 1932 yılında toplanan 1.Türk Dil Kurultay’ına üye olarak katılmıştır.Katılımcılar listesinde adı İhsan Veli Bey olarak belirtilmektedir. İhsan Bey, bunun dışında 1939 yılında Ülkü Basımevi’nde basılan bir örneği Milli Kütüphane’de de bulunan “Cumhuriyetin XVI. Yılında Bartın Çevresi ve Orta Okulu” kitabın da yazarıdır.İhsan Bey,bu kitabında o yıllara ait bize oldukça geniş bilgiler vermektedir. Bartın’ın yetiştirdiği yazar Erkan Aşçıoğlu “Bartın ve Kökleri”adlı kitabında, ”İhsan Atukeren ve Ortaokulun Unutulmayan Öğretmenleri” konulu bölümünde şöyle demektedir.”Siyah beyaz ve soluk resimlerde kalan eski ortaokulun unutulmayan isimlerinin başında Müdür ve Fransızca öğretmeni İhsan Atukeren geliyor.Hep takım elbiseli ve kravatlı,ceket cebindeki beyaz mendilini ihmal etmeyen bir titizlik içindeki,Bartın eğitim ve öğretim tarihinin sembol haline gelmiş ismi İhsan Atukeren…Bartın’da bir devrin adıdır.Kültür birikimi,idareciliği,örnek kişiliği ile…diye anlatmaktadır.
İhsan Atukeren bir bayram törenindeKaynak:Kurtuluş Kaptan Arşivi AMASRA “Amasra bugün Bartın’ın bir nahiyesidir.Umumi Harp sonlarında Üssübahrinin de kalkması üzerine sırf balıkçılığa bakan halkı fakir haldedir. Küçük ve büyük liman adını alan iki küçük limanın ortasında ve bir yarımada üzerinde kurulmuş olan şehir ve civarından tabiat hiçbir güzelliği esirgememiştir.Amasra’da manzara hoş hava latif ve suyu pek enfestir.Tabiatın bu üç güzelliğini nefsinde toplıyan şehrin poyrazlı havalarda küçük liman,lodos havalarda büyük limanı ancak İstanbul’un Florya plajları ile mukayese edilebilecek derecede seçkin evsafı haiz plajlardır.Bartın ve Karabük’ten banyo için ailece gelinmeğe başlanmıştır. demektedir KURUCAŞİLE“Amasra’dan sonra yirmi mil mesafede nahiye merkezine varılan Kurucaşile’nin hududu Kapısu’da Cide kazası hududu ile biter.500 kilometre kadar yer kaplıyan nahiyenin 34 köyü vardır. Kurucaşile’nin tarihi Amasra ve hatta Bartın tarihinin seyrine tabidir.Tekkeönü ve Kızılkilise mevkilerinde eski mabed ve bina harabelerine ve bazı kazılarda tablet ve meskulata rastlanır.Arazi pek sarp ve gayri müsait olduğundan buranın ziraati mahalli ihtiyaca çok defa kifayet etmez.Yedikleri mısırdır.Halkı ve bilhassa erkekleri İstanbul tuğla harmanlarına ve muhtelif ameleliklere gittikleri için uyanıktır.Zeki ve cevval kimselerdir.Burada bilhassa Tekkeönü divanında gemicilik yani gemi imali sanatı ileri gitmiştir.Ve yakında mühim maişet ve müdafaa sanatının inkişafı için ormanca gereken tedbirler alınacağı şüphesizdir.Bu her bakımdan nazik iş için köylüye mümkün olan kolaylığı göstermek her memurun vazife ve memleket borçlarından hususiyet gösteren bir keyfiyettir.Kurucaşile halkı kaza merkezine uzaklığı ve vesaitin fikdanile hele kışın yollarının berbatlığı yüzünden müşkülata uğrarlar.Kadınları pek çalışkandır.Ve hemen hemen evi besleyen bu biçarelerdir.Erkek yazın İstanbul’da birkaç ay çalışır,kazandığının yarısından fazlasını yer ve köye gelir,yedi sekiz ayı yalı kahvelerinde ekseriyetle oyun ve işretle geçirir.Bu çok kabiliyetli ve cevval gençliğin işsizlik yüzünden tereddi başlangıcı olan bu hayat geçirme tarzına nihayet verme çarelerini düşünmek her münevverin borcudur.Bu sahil halkı keyfiyet bakımından ihmal edilmesi çok acı birer kuvvet ve faaliyet unsurudur.Süratle intikal edemeyeceği hiçbir iş ve kavramayacağı bir intiba yoktur.Her şeyden evvel bu mıntıkayı geçim yüzünden ferahlandırmak için tab’ının de sevk ettiği sanatına revaç imkanı kazandırmalı,orman işlerinde azami teşkilat ve sürati bahşederek amatörlüğü alabildiğine inkişaf ettirmelidir.Bu hususta gereken yardımın esirgenmemesi Cumhuriyet devrinin duygulu memuruna ülkü ve rejim borcudur.Bunun ifası iledir ki ancak vicdani huzur temin edilebilir.demektedir. TEKKEÖNÜ“Tekkeönü ve civarı halkı gemi yapar.Ormana alakaları kuvvetlidir.Bu işte ne kadar kolaylık ve sürat olursa köylünü keyfi o kadar yerindedir.Halbuki maalesef zavallıların bu yüzden çekisi çok büyüktür.O kadar yaşaması için çalışmak mecburiyetinde olduğu sahadan çekilerek bir kahve köşesinde ömrünü geçirmek mecburiyetine bile düşer.Çünkü orman idaresi ile işini halletmek için Bartın’a gelmek hele kış günlerinde yürekler acısıdır.Köylünün muhtaç olduğu kereste ve gemi ağaçlarının devlet nizamları dahilinde çok kolaylıkla bir usul ve ucuz bir resimle teminini muhitin umumi hayatında pek azim roller oynayarak feyizli bir tedbirdir ki müdafaa kuvvetimiz üzerinde de müteessir olan bir mesainin inkişafına vesile olur” Hatip Hasan:
Yine bu aileden olan Hatip Vilayet içinde tanınan ve bilhassa misafirperverliği ile şöhret bulmuş hırçın bir zatmış.Tekkeönü ve Kurucaşile divanları uzun zaman bu zatın nüfusu altında kalmış,zeki bir varlıkmış.1932 ‘de ölen Hatip Hasan’dan sonra Divan muhite nafiz şahsiyetlerden mahrum kalmıştır.” ATUKEREN’LER VE MİRALAY VELİ BEY;İhsan Bey, kitabında Atukeren’ler ve babası Miralay Veli Bey’den uzun uzun şöyle bahsediyor. “Bu civarda Tekkeönü divanında(Velioğulları)şimdiki soy adları ile (Atukerenler) bölgede şat ve naşat hatıralar bırakmış şayanı iftihar evlatlar yetiştirmiş bir ailedir. Bartın madenleri bahsinde ismi geçen Miralay Veli,işte bu ailenin büyüklerinden ve Tekkeönü Turabi köyünde Veli oğlu Hasan oğullarındandır.Veli,İstanbul’da halası nezdine giderek Haliç’te Ayvansaray’da ilk tahsilini yaparken parlak zekası ile nazarı dikkati celbediyor.Askerliğin sahabeti cenahında feyz alarak Bahriye mesleğine intisap ediyor.Birincilikle Mektebi Bahriye’yi ikmal eden Veli devlet hizmetinde vazife görürken aynı zamanda bilgisini yükseltmek hususunda mütemadi mesaiden,mütaleadan geri kalmıyor.Türkiye’de çarkçı sınıfının ilk erkanı harbi olan bu genç bahriyeli birçok memuriyetlerden sonra Londra’ya birkaç defa gidiyor ve uzun zamanlar berayi vazife kaldığı bu şehirde muhtelif branşlarda ihtisas yapıyor.Uzun zaman Bahriye Mektebinde ders nazırlığı ve müteaddit hocalığı vardır.Kara günler içinde yetişmiş,ilmi kudreti sayesinde yaşamış,kimseye boyun eğmemiş olan Veli sayısız başarıları ile o devirde mesleğinde şöhret almış bir fen adamıdır.Menfalarda ömür geçiren bu Türk’ün bilhassa kömür havzamıza olan hizmeti büyüktür.Ve hakiki kıymeti ne yazık ki ölümünden sonra,bilhassa Cumhuriyet devrinde anlaşılmıştır. 4 Birinciteşrin 1329(1913) da İstanbul’da ölmüştür.demektedir. BARTIN BÖLGESİNİN EĞİTİM DURUMU“Bartın’da bir Ortaokul vardır.İlkokullar vaziyetine gelince;Bartın kazasında ikisi merkezde diğer ikisi Amasra ve Kurucaşile nahiyesinde ve biri de Göveles köyünde yatı olmak üzere 5 sınıflı 8 tane,33 kadar da üç sınıflı ilkokul vardır. Kazanın kültür işleri kendi branşlarında,ortaokul direktörü ile ilk tedrisat müfettişi ve kültür işyarı tarafından görülür. Bartın kazasının 1938’de 19 dişi,44 erkek olmak üzere 63 ilk öğretmeni vardır. OKUYAN TALEBE DURUMU Bulunduğu Yer Kız Erkek Yekun Yekun Kaza merkezinde 417 687 1104 1104Merkez köylerinde 654 1483 2137 2137Amasra nahiyesi 180 492 672 672Kurucaşile nahiyesi 60 350 410 410 Yekun 1311 3012 4323 4323 Ortaokul 39 173 212 BARTIN VE ÇEVRESİNDE EMNİYET VE ASAYİŞ “Kumar ufak miktarda boş zamanı geçirmek için itiyat edilen bir meşgaledir ki maalesef inkişaf alaimi gösteriyor.Bilhassa sahil nahiyelerde Amasra hele Kurucaşile köylerinde bu kötü itiyadın önüne geçmek için tedbirler almak zarureti vardır.Mevzubahis nahiyelerde erkek senenin dört beş ayını gurbette ekseriya İstanbul tuğla harmanlarında geçirir.Kazandığı paranın hemen üçte ikisini yer ve eğlenir,biri ile köye döner.Yedi ay köy veya divan kahvelerinde oyun ve içki ile ömrünü geçirir.Bu havalide kadın çalışır,erkek keyif çatar.Bu tarzda hayat geçirmenin biricik sebebi havalinin arızalı oluşu,ziraate müsait olmayışı halkın fakir ve işsiz bulunuşu memleketlerinde kendilerine meşguliyet bulamamalarıdır.Orman işlerinin bozukluğu bilhassa Kurucaşile ve Tekkeönü’nün gemiciliğini öldürmüştür. Bartın zabıtası şehirde;bir komiser ile beş polisten müteşekkül karakol ile köylerde jandarma komutanlığı idaresinde Merkez, Amasra, Kurucaşile, Kozcağız, Karapınar karakolları ile idare edilir” MADENLER“Bartın’ın en mühim madeni Kapısuyu-Arıt havzasında bulunan ve dahile doğru yürüyen kömür sahasıdır.Kalori itibariyle Zonguldak havzası kömüründen daha yüksek ve miktar itibariyle de daha zengin olan bu madenin arz sathına çok yakın oluşu yüzünden çıkarma masrafının azlığı ve dahile doğru gidişi seçkin evsafını katmerleştirmektedir.Bu kömür ilk defa 1312 yılında Bahriye Erkan-ı Harp Çarkçı Miralaylarından Veli Bey tarafından bulunmuş ve fenni tetkike tabi tutulmuştur.Veli Bey o dönemde Bahriye idaresi tarafından idare edilmekte olan Ereğli havzası maden nazır muavini ve fen komisyonu reisi bulunuyordu.Veli Bey yurdumuzda yetişen ilk maden ve makine mühendisidir. HALKEVİ ÇALIŞMALARIİhsan Atukeren’in Bartın Halkevi’nde Dil,Tarih ve Edebiyat Şubesi Komitesinin başkanlığını yaptığını görmekteyiz.Bu komitede; Başkan İhsan Atukeren Ortaokul Direktörü(Müdürü)Üye Perihan ün Tarih-Coğrafya ÖğretmeniÜye Sezai Ünyeli Tecimen(Tüccar)Üye Ali Galip orlak T Tecimen(Tüccar)Üye Ahmet Kemal Aliş Kitapçı bulunmaktadır. İhsan Atukeren Bartın Halkevi Dil,Tarih ve Edebiyat Şubesi Komitesi Başkanı olarak; 1-Amasra’da tarihi eserler üzerinde çalışmalar yapmış,bu bölgedeki eserler ile ilgili olarak beş kişiye görev verilmiş,bu tarihi yer ve güzelliklerin fotoğraflarını çekerek arşivlemiş olduğunu görmekteyiz.2-Yerel Halk manilerini toplatarak,Kütüphane ve Yayın Komitesi aracılığıyla Bartın’da çıkan “Devrim Gazetesi”nde yayınlanmasını sağlamıştır.3-Sadi Yaver Ataman’ın”Safranbolu Düğünleri”üzerine yaptığı derleme çalışmasını Kütüphane ve Yayın Komitesi aracılığıyla haftalık”Bartın Gazetesi”nde yayımlanmasını sağlamıştır. İhsan Atukeren ile ilgili olarak Necati Özener’in 21.09.1990 yılında Bartın Gazetesinin yayınlanan “Lise Tahsili İçin İstanbul’a Götürdüğüm Çocuklar” adlı makalesinde Bartın Ortaokulu’nu 1935 yılında ilk bitiren Hüseyin Avni Yamaner,Mustafa Zihni Özener ve Şinasi Özveren’i tahsil için İstanbul’a getirdiğini ve Bartın Ortaokulu’nun ilk müdürü İhsan Atukeren’in öğrencilere ısrarla deniz subayı olmalarını tavsiye ettiğini ve bu öğrencilerin daha sonra askeri liseye kayıtlarının yapıldığını,Avni Yamaner’in Askeri Okulun sıkı disiplininden sıkılarak Bartın’a döndüğünü ve son görevi olarak Ziraat Bankası Başveznedarlığından emekli olduğunu,kardeşi Zihni Özener’in ise Süvari Üsteğmeni olarak Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı süvari grubunda görev yaptığını ve Urfa’nın Akçakale’deki Süvari Alayı’na tayinin çıktığını ve orada tutulduğu hastalıktan kurtulamayarak Ankara’da vefat ettiğini,Şinasi Özveren’in ise Deniz Albaylığı’ndan emekli olduğunu ifade ederek bu öğrencilerin okumaları için İhsan Atukeren’in teşviki olduğunu dile getirmektedir. 1931 yılından itibaren Bartın’da kutlanan Gazi Günü için çekilen telgraflarda Ortaokul Direktörü(Müdürü) olarak İhsan Atukeren’in de imzası bulunmaktadır. İhsan Atukeren emekli olduktan sonra uzun bir süre İstanbul’da yaşamış olup;1985 yılında vefat etmiştir.Halen çocukları İstanbul’da yaşamakta olup;yakınlarından bir çok aile de Kurucaşile’nin Tekkeönü köyünde hayatlarını devam ettirmektedirler. Kurucaşile ilçemizin yetiştirdiği Miralay Veli Bey ve Öğretmen İhsan Atukeren ile ilgili olarak;Kurucaşile ve Tekkeönü bölgesinde dikkate değer bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.Bölgemizde yeterince bir bilgi ve belgenin olmaması geçmiş dönemlerde başarılı ve örnek çalışmalar yapmış değerli hemşehrilerimizi tanıma açısından bir takım zorluklar bulunmaktadır. Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü